Kimseye söyleyemediğin şeyleri herkese söylemek için yazarsın.
Yalnız ve bir derdi olan yazar, tanımadığı bir kişiye fısıldar ihanetlerini, kıskançlıklarını, derin düşüncelerini, yalnızlığını, aşkını, hüsranlarını, hatalarını, yalanlarını, başarısızlıklarını, beceriksizliklerini, sırlarını…
Yazdıkça da kendini keşfeder, kabul eder.
Yalnız yazılır.
Bir yalnız daha vardır: Okur.
Yalnız olduğunu düşünen yazar ve okuru yazı birleştirir. Bir büyünün etkisine girmişlerdir. Yalnız değillerdir artık.
Yalnız ve bir derdi olan okur da yazılanlarda kendini keşfeder. Okuduğu kişi biraz da kendisidir.
Yazar derdini anlatmak için yazar.
Okur derdini anlamak için okur.
Yazar, okura fısıldar: Yalnız değilsin. Sen, ben gibisin. Yoksa yazamazdım. Okur da yazara fısıldar: Sen de ben gibisin. Yoksa okumazdım.