2008 yılında önce ABD'de patlak veren ve sonra hızla tüm dünyaya yayılan küresel ekonomik krizle birlikte "Bu kriz, o kriz mi?" diye sorulurken, yapılan tüm atıflar 1929 krizine yönelikti. "İçinden geçilen kriz hangi bakımlardan 1929 krizine benziyor, hangi yönleriyle ayrışıyor?" "Bu krizin ardından da 1929 krizi sonrasındaki gibi bir "New Deal - Yeni Anlaşma" mümkün mü? Sorusu gündeme geliyordu.
Biz bu çalışmada, 1929 Büyük Depresyonu ile 2008 Büyük Durgunluğunun koşullarına ve bunların ardından uygulanan egemen siyasete bakarak, bir yeni anlaşmanın söz konusu olamayacağı iddiasında bulunuyoruz. Kitap, hem 1929 sonrasındaki New Deal programının uygulanış koşullarını okuyucuya tanıtmak amacını güdüyor hem de bugün yaşanan kriz ve sonrasındaki durgunluğun sınıf dengeleri açısından bir yeni New Deal'e (Yeni Anlaşmaya) olanak tanımadığını ileri sürüyor.
Büyük İnsanlık, bugün ekonomik kriz, jeostratejik gerilimler ve bir çevre-iklim krizinin ortasında, üstelik yenilgiyle sonuçlanmış bir büyük denemenin hayal kırıklığıyla birlikte, yeni ve gelişmiş bir uygarlık arayışının başındadır. Günümüzde bir fetret döneminden geçmekteyiz. Oysa Büyük İnsanlık, Aydınlanma Çağından bu yana esas anlaşmanın kendisiyle yaptığı anlaşma olduğunu bilmektedir. Eşitlikçi bir düzenin özgürlükçü bir düzenin önkoşulu olduğunu da artık anlamıştır. Nihai anlaşma, ancak böyle bir düzende var olabilir.