Son yüzyılda Yakındoğu coğrafyası büyük güçlerin muhtelif projeleri kapsamında şekillendirilerek çözümsüzlüğe itilmiştir. Günümüzde de benzer projelerle bu politikanın devam ettirilmesi; Türkiye için kritik ehemmiyet arz edecek tehlikelere yol açmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin, bölgede yürütülmek istenen plan ve projelere karşı yapacağı politik hamleler ve meselenin çözümü için; evvela tarihi geçmişimizin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Mîsâk-ı Millî sınırları içerisinde yer almakta olup son yıllarda artan derecede çözümsüzlük ve çatışmaya sürüklenen Musul Vilayeti'nin, ülkemiz için öneminin tam olarak anlaşılabilmesi, bölgenin tarihinin tetkîk ve tesbît edilmesiyle mümkün olabilecektir. Türk Orduları tarafından Birinci Dünya Savaşı'nda dahi kaybedilmemiş vatan toprağı olan Musul Vilayeti toprakları, Mondros Mütarekesi sonrasında haksız ve hukuksuz olarak işgal edilmiştir. Sonrasında başlayan Milli Mücadele döneminde Türk, Kürt ve Araplardan oluşan yerel halk, aşiretler ve bölgedeki Kuvâ-yı Milliye birlikleri, İngiliz işgaline karşı büyük bir direniş göstermiş ve işgalin sonlanması noktasında başarılar kazanmıştır. Fakat Türkiye'nin bölgeden ayrılması ile Musul Vilayeti, belirsiz ve karmaşık bir ortama sürüklenmiş; o tarihten günümüze kadar büyük güçler eliyle yönetilmeye ve şekillendirilmeye devam etmiştir.
Musul, Kerkük, Süleymaniye, Erbil nasıl ve neden kaybedilmişti?
Musul Vilayeti'ndeki Kürtler ve Araplar Türkiye'ye Olan Bağlılıklarını Nasıl Göstermişlerdi?
Bölge Halkının Türkiye'ye Bağlanmak İçin Yaptığı Şaşırtıcı Şey Neydi?
Musul Vilayeti'ndeki Türk Nüfus Ne Kadardı?
İngiliz İşgal Kuvvetlerine Karşı Nasıl Mücadele Edilmişti?
Türk Ordusu'nun 1922 yılında Musul Vilayetine Yaptığı Askeri Harekâtın Önemi Ne İdi?
Anadolu'daki ve Musul Vilayeti'ndeki Milli Mücadelenin Ortak Yönleri Nelerdi?
Günümüzde Bölgede Yaşanan Gelişmelerin Perde Arkası ve Türkiye'nin Stratejisi
Hepsi ve daha fazlası dönemin resmi belgeleri ve istihbarat raporları ışığında ilk kez sizlerle…