Avustralya'daki yangınlar, Amazon yağmur ormanlarının büyük kısmının çok kısa sürede küle dönmesi, kasırgalar, son olarak da salgın…
Tabiatta her şey birbirine bağlıdır, biz ise mevcut yaşam tarzımız ve alışkanlıklarımızla var olan denge ve döngüleri bozuyoruz, doğa da buna tepki veriyor. Taner Aksel bilimsel veriler eşliğinde içinde bulunduğumuz koşulların genel bir resmini çizip bizi yakın gelecekte bekleyen daha büyük tehlikelere karşı uyarmakla kalmıyor, aynı zamanda bu çıkmazdan kurtulmanın bir yol haritasını da sunuyor.
Üstelik önerilerini kişisel deneyimleri ve kolektif şekilde hayata geçirilen somut örneklerle destekleyerek sadece kırsaldakilere değil, şehirde yaşayanlara da sürdürülebilir bir hayata dönüşün mümkün olduğunu gösteriyor. Çoğu kişinin aksine bu zorlu dönemleri doğayla kopan bağımızı tekrar kurmak için bir fırsat olarak görürken bunu yeni bir yaşam düzenine geçmek üzere değerlendirdiğimiz takdirde insanlığın geleceği için de bir umut penceresinin açılacağını vurguluyor.
Şehirde topluluk bahçelerinden ekoparklara, kırsalda ise ekoçiftlik tasarımlarından ölü toprağı canlandırmaya dek çeşitli uygulamalar ve çözümler sunan bu kitapta aşağıdaki soruların ve çok daha fazlasının yanıtını bulacaksınız:
• Permakültür nedir ve bize ne gibi faydalar sağlar?
• Yeni yaşam alanımız için en uygun araziyi nasıl seçeriz, çoklu işlevli öğeleri en verimli şekilde nasıl bir arada kullanabiliriz?