İslami hayatın ve kültürümüzün bir parçası olan tasavvuf, her daim ilgi odağı olmuştur. Günümüzde de mistik gnostik ve gizemli olan her düşünce tarzının insanlara cazip geldiği bilinen bir gerçektir. Gündemden düşmeyen, çeşitli tartışmalara konu edilen tasavvufun köken ve gelişimini bilmek önem arz etmektedir. Tasavvufi düşüncenin oluşumunda Yeni Eflatunculuğun, felsefi ve mistik akımların etkilerinin olup olmadığı tartışılan konular arasındadır. İslâm tasavvufu tarihi seyri içinde gelişirken mutasavvıfların içinde yaşadığı farklı yer ve zamanlarda, onların düşünce ve âdetlerinin doğrudan ya da dolaylı olarak bazı yerli ve yabancı kültürel âdet ve inançlardan etkilendiği görülmektedir. Felsefi çalışmaların tasavvufi düşüncenin gelişim sürecinde oynadığı rol, İslâm düşünce dünyası tarafından asıl eleştirilen mesele olarak görülmüştür. Çünkü Tasavvuf bir alt-disiplin olarak uygulamada İslami düşünce sisteminin bir parçası haline gelmiştir. Ayrıca tasavvuf tek bir kaynağa dayanmayacak ve hayatiyetini tek bir kaynaktan almayacak derecede komplike bir harekettir.