Türk edebiyatı, Fuat Köprülü'nün yaptığı tasnife göre ele alınmış ve genellikle bu tasnif ele alınarak değerlendirmeler yapılmıştır. Kimsenin tartışmaya açmadığı, bu tasnifin gerekliliğini ve geçerliliğini hiç sorgulamadığı görülmektedir. Bununla birlikte kabullerin kesinleşmesi ile birlikte akademik çalışmalarda bu bölümle esas alınarak değerlendirme ve incelemeler yapılmaktadır.
1908 sonrası ortaya çıkan millileşme cereyanı, edebiyatımızda yeni bir pencere açmış, adına "Milli Edebiyat" dediğimiz bir süreci başlatmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu süreç devletin kuruluş felsefesinde önemli bir rol oynamıştır. 1968 sonrası ortaya çıkan siyasal ve sosyal gelişmeler, yeniden bir milli edebiyat arayışını ortaya çıkarmış, bunun sonucunda edebiyatın diğer alanlarında olduğu gibi şiirinde de bu millilik arayışı doğrultusunda eser veren sanatçılar ortaya çıkmıştır Bu anlayış doğrultusunda, devrin genel bir çerçevesi ve şiirin macerası araştırıldı.