1997'de Yeni Liberalizm'in gelişini ve yükselişini yazdım (Paradigmalar Savaşı ve Kaostaki Türkiye, Sistem Yayıncılık). 2014'te Yeni Liberalizm'in çöküşünü ve sahneden çekilişini yazdım (Paradigmalar Savaşı ve Beşinci Dalga, İmge). Doğal olarak okurlar merak ettiler: Peki Yeni Liberalizm'in yerine ne geliyor? Sorunun yanıtı kısmen "Paradigmalar Savaşı ve Beşinci Dalga"da verildi; ancak soru çok daha ayrıntılı bir çalışmayı hak ediyordu. Kısaca bir ipucu vermek gerekirse, Yeni Liberalizm'in terk ettiği sahneye "Yeni Toplumcu" bir dünya görüşü çıkmak üzere.
Bu kitapta hem gidiş yolundaki Yeni Liberalizm'in hem de ufukta gelmesi beklenen Yeni Toplumcu düzenin ana hatları tanımlanmaktadır. Yeni Toplumcu düzen Liberal Kapitalist düzenin antitezidir. Ana hatlarıyla halkçı, toplumcu, sosyal adaletçi, eşitlikçi, paylaşımcı, üretken bir düzendir. Liberalizm ve Liberalizm'in "yeni"si özü itibariyle sağ siyasal ideolojiyle dokusal ilişkiler içindedir. Bu nedenle açık veya örtülü biçimde dinsel yönelimi ve muhafazakâr değerleri güçlü biçimde besler. Sosyal Demokrat, Sol ve Sosyalist ideolojiyle dokusal ilişki içinde olan "Toplumcu" (Sosyal Devletçi) düzen ise laik ve modern değerleri besler. Bu nedenle, 1980'lerden sonra güçlenerek sahneyi işgal eden din temelli muhafazakâr değerlerin de gidiş yolunda olduğu söylenebilir. Bu anlamda, geleceğin düzeni olan Yeni Toplumculuk seküler ve modern değerlerin yükselmesini de tetikleyecektir. Dolayısıyla, yeni bir "Aydınlanma"ya merhaba deyin.
Yeni Liberalizm'le Yeni Toplumcu düzenin yer değiştirme sürecini anlamaya odaklı bu kitapta; gidenin ve gelenin kültürü, ekonomisi, değerleri, toplumsal düzeni, sembolleri tartışılan konular arasındadır. 13 yıllık AKP iktidarının tartışmasız en başarısız olduğu alan olan "eğitim"in çeşitli boyutları ise kitabın ikinci ana konusudur.