Andrei Tarkovsky, Mühürlenmiş Zaman adlı kitabında sanatın amacının insanı ölüme hazırlamak; onu iç dünyasının en gizli köşesinden vurmak olduğunu dile getirir. Onun bu sözü, sanatın, insanın manevi yönüyle olan yakın bağını gözler önüne serer. Bu bağ, aynı zamanda, sanatın etik değerlerle ilişkisiyle alakalıdır. Etik, insan olmanın anlamı ve insan ilişkilerinin niteliği hakkında sorular sorarak ahlakı bilme konusu yapar. Sanatın insanı etkileme gücü, insan olma bilinci ve varoluşumuz hakkında bilgi verme potansiyelinde saklıdır. Sanat, bu anlam ve bilgi arayışını estetik olanakları dolayısıyla ortaya koyar.
Sanatta ve sinemada etik ve estetik değerler ilişkisinden yola çıkan bu çalışmada, yeni Türk sineması olarak da adlandırılan, 2000'ler Türk sinemasında ele alınan ahlaki değerlerin film estetiğini ne şekilde etkilediği araştırılmaktadır. Günümüz Türk sinemasında gösterilen insan ilişkilerinde ortaya konulan ahlaki değerlerin ne gibi biçimsel nitelikler dolayısıyla ele alındığı tarihsel süreçler ve toplumsal olaylarla bağlantılı olarak incelenmiştir. Nuri Bilge Ceylan sinemasının bu dönem Türk sinemasında etik ve estetik değerler ilişkisini görmek açısından önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir. Bu anlamda onun sinemasına ve filmlerine ayrıca yer verilmektedir.