Gerek Türkiye gerekse İslam dünyası siyasi, düşünsel, ekonomik ve toplumsal pek çok sorunla boğuşmakta. Devlet yapılarında yaşanan problemler, benzer şekilde sivil ve dinî teşkilatlarda da görülmekte. Bu can yakıcı durum, aslında birkaç yüzyıldır devam etmekte olup bazı yönleriyle de kanıksanmış ve kronikleşmiş durumda. Öyleyse sorunlarımız yokmuş gibi davranmaya gerek olmadığı gibi, bu sorunlarla yaşamak zorunda olmadığımızı da söyleyebiliriz.
Hiç kimse yaşanan bu sorunları, engellenemez bir kader olarak görme ya da sunma hakkına sahip değildir. Her şey, insanın kendi elleriyle yapıp ettiklerinin bir sonucudur. Sünnetullah gereği doğru, iyi ve güzel işler yapanlar, bunun olumlu sonuçlarını alacağı gibi yanlış, kötü ve çirkin eylemlerde bulunanlar da yaptıklarının karşılığını görecektir.
Bu çalışmada Müslümanların, daha özelde ise teşkilatlı sivil örgütlenmelerin yaşadığı sorunlar ve bunların nedenleri tespit edilerek bunlara dair çözüm yolları aranmakta; nitelikli, çözüm odaklı, etkin sivil hareketlerin ortaya çıkmasına katkı sunulması hedeflenmektedir. Bu minvalde yaşanan problemler fikrî, ahlaki, siyasi ve teşkilat sorunları olarak dört ana başlık altında ele alınarak irdelenmiş ve temel sorunların ne olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.