Birçok eleştirmence Dostoyevski'nin en büyük eseri olarak nitelendirilen Yeraltından Notlar, kendine acıyarak, hayatını küçümseyerek yaşamaktan sıkılan sıradan bir adamın, sistemin dayattığı değerleri bir kenara itip tüm topluma tek başına savaş açışının ve Yeraltı Adamı'na dönüşüşünün öyküsü olmasının yanında, varoluşçu felsefenin ayak seslerinin Batı edebiyatında ilk kez duyulduğu, başkaldırının, bireyin kent yaşamının boğucu yalnızlığı ve sıkıcı tekdüzeliğine isyan ederek kendi ürettiği yeni değerlerle hareket etmeye koyuluşunun anlatıldığı anti-ahlaki bir manifestodur.