Gündelik yaşam, bireyin gündelik eylem ve pratiklerini içeren ve onun yaşam koşullarını açığa çıkaran temel alanlardan birini temsil eder. Modernleşme ile birlikte bireyin gündelik yaşamı, onu çevreleyen kapitalist dünyanın ekonomik, politik ve toplumsal ilişkileri etrafında belirlenmeye ve biçimlendirilmeye başlanmıştır. Gündelik pratikler, bireyi kapitalist isterler için sömürmek ve tüketim kültürünü yaymak üzere örgütlenir. Gündelik yaşamın sözü edilen örgütlenişinde işlevsel olarak kullanılan temel mecralardan biri ise hiç kuşkusuz televizyon ve televizyonun ana türlerinden biri olan yerli dizilerdir. Bilhassa ticari televizyon kanallarında "prime time" denilen, en çok izleyicinin ekran karşısında olduğu saatlerde ekrana getirilen yerli diziler, gündelik yaşamın tüketim ideolojisi etrafında biçimlendirildiği en temel türlerden biridir. Bu durum ise toplumdaki bireylerin gündelik yaşam biçimini ve gündelik pratiklerini algılamamız açısından önemli bir sorgulama alanı açar. Bu kitapta, özel televizyon kanallarında 2018-2020 yayın dönemi içinde yayınlanmış olan yerli dizilerde üretilen gündelik yaşama ve pratiklerine bakmak oradan da izleyiciye nasıl bir gündelik yaşam biçimi ve ideolojisinin sunulduğunu açığa çıkarmak hedeflenmiştir.