Şiiri yaratanlar, sözün gücünü çalmak isteyenlerden daima daha derin ve azimli olmuşlardır. Çünkü şiir insandır, evrendir…
Sahiciliği oya misali ücralıklarında hissettiğinde, kendisi oluyor şiir... Alttaki çoğunluklar lehine bedel ödemeyi onur saydığı için özgürleşir ve bu özgürlüğü estetize ettiği oranda ölümsüzleşir şiir…
Ölümsüzlüğün sırrı zaten gerçekçilikle toplumculuğun örtüşmesinden geçer. Bu ana eğilim zaten sanatçı ve şairleri öncülüğe çeker, bireyi daha zarifleştirir. Bazı sanatçı ve şairler egemen ilişkileri ve bireyciliği kutsayıp toplumculuktan kaçınsalar bile, durum böyle...
Göğün İçi'ndeki şiirlerim deliliği hak sayarak gündelik hayatla tarihselliği manevi bir kuyumcu gibi bir araya getirsin istedim!