Siyasal anlamda yerinden oynayan taşların iklim krizi koşullarında tekrar nasıl yerine oturacağı netleşinceye kadar geçecek süreç şimdi daha kritik. İklim krizinin jeopolitik dengelerde giderek artan etkisi yeni bir parametre olarak gelişmelerin dinamiğinde önemli bir role sahip. Diğer yandan bu çekişme koşullarına sıkışan uluslararası ilişkiler yüzünden iklim krizi ile mücadele de bundan olumsuz etkilenecek. Ama küresel ısınma ve iklim krizi açısından zar zor alınan kararlar ve çözüm adımlarının acil konumunu korumak bugün de hala en öncelikli görev olmaktan çıkmadı. Dolayısı ile önümüzdeki süreçte pek çok başlıkta yeni/yeniden yapılacak değerlendirmelere ve gelecek için yapılacak stratejik plana ihtiyaç var.
Olayların etkisi, iklim krizi anlamında her şeyi geri plana itmeye teşvik edici olsa da bunun sonuçlarını öngörmek pek zor değil. Örneğin enerji sorunu ve kaynaklar, savaş ve bunalım koşullarında yeniden eski köklerine tutunmak için mevcut düzen güçlerine ekstra imkanlar verecek. Petrol savaşları olarak nitelenen çatışmalar bu defa doğal gaz başlığı altında devam edecek görünürken nükleer enerji, Hidrojen gibi sistemin merkezi hiyerarşik yapısına kolay adapte olan tercihlerin öne çıkması doğal karşılanacak.
Bu koşullarda yeşil siyaseti de oldukça zorlu sınavlar bekliyor. Bu dönemde hem iklim krizine dönük çözüm adımlarının hızla hayata geçirilmesini sağlamak hem de dünyanın yeni paylaşım çatışmalarına alet olmayacak bir yol izlemek üstlenilmesi gereken önemli bir misyon. Ama her ne şekilde olursa olsun iklim krizine çözüm için atılacak adımlar yeni koşullarda da değişmeyecek; tek değişen öneminin daha da artması olacak.
Berkay Erkan