Dişi Düşman, Kenarın Dilberi,Kiralık Kadın, Kıskanç Kadın, Meçhul Kadın, Satılık Kadın, Sayın Bayan, Sazlı Damın Kahpesi, Sokaktan Gelen Kadın, Yakılacak Kadın, Aile Kadını, Asılacak Kadın, Dünyanın En Güzel Kadını, Dişi Düşman, Ben Bir Sokak Kadınıyım, Dışlanmış "Lekeli Kadın", El Kızı, Gecelerin Kadını, Hayat Kadını, Hayatımı Mahveden Kadın, Kadın Değil Baş Belası, Kadın ve Tabanca, Kadınlar Hayır Derse, Kadınlar Hep Aynıdır ve daha pek çoğu…Türkiye'de kadınların sinemada temsiline, toplumsal cinsiyet rollerine, cinsiyetlere karşı bakış açılarına ilişkin ipuçları vermektedir. Sinemanın özellikle Yeşilçam döneminde insanların sosyalleşebildiği alanlardan biri olduğu düşünüldüğünde, topluma verdiği mesajlar bu film isimlerinden yola çıkarak dahi kolaylıkla tahmin edilebilir.
Bu çalışmada, 1960-1970 yılları arasında Yeşilçam sinemasında genç kadınların nasıl temsil edildiği irdelenmiş ve bu çerçevede filmlerin algılanmasında toplumsal cinsiyet rollerinin etkisi sorgulanmıştır. Araştırma boyunca, birçok Yeşilçam filmindeki cinsiyet rollerine değinilmiş, ayrıca bu filmlerden genç kadınların özne konumunda olduğu üç film seçilerek Ingolf Gabold'un Yapısal Film Çözümlemesi Yöntemiyle derinlemesine analizler gerçekleştirilmiştir.Ardından toplumda farklı demografik özelliklere sahip kişilerle görüşülmüş, bu kişilerin sinemayı hayatlarında nereye konumlandırdıkları, genç kadınların temsiline yönelik bakış açıları ve bu filmlerdeki karakterlere karşı düşünceleri analiz edilmiştir. Çalışmanın, bugünün Türk Sineması'nın genç kadınların temsili bağlamında nasıl konumlanması gerektiği üzerine bir fikir sağlayacağı düşünülmektedir.