Bir imparatorluğun vârisi olarak yetiştirilen Zarrah'ı motive eden iki gerçek vardı. Annesi Veliant ailesi tarafından öldürülmüştü ve peşinde koştuğu intikamla her birini mezara sokacaktı.
Maridrina ve Valcotta arasında nesiller boyunca süren Sonsuz Savaş, onun halkından binlercesini öldürmüş ve sayısız insanı yetim bırakmıştı. Bu yüzden tartışmalı Nerastis şehrinin komutasına atandığında karşısına çıkan düşmanları yok etmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Onlara önderlik eden Veliant Prensi'ni öldürmek de buna dahildi.
Buna rağmen, tesadüfen karşılaşıp her gece buluşmaya devam ettiği isimsiz Maridrinalı bir adamın kollarında hem tutkuyu hem de ortak bir amaç gerçekleştirme ihtimalini keşfetmişti. İsimsiz adamla birlikte geçirdiği anlar sayesinde uyguladığı şiddetin adalet mi, yoksa suç mu olduğunu sorgulamaya başlamıştı.
Ancak gerçek kimliklerin ortaya çıkması, verilmesi gereken çok önemli bir kararı da beraberinde getirmişti. Zarrah karşısına çıkan barış şansını kucaklamayı mı, yoksa savaş davullarına doğru yürümeyi mi seçecekti?