"Kutsal bir anlaşmanın varlığı doğmuştur ve seni içten içe sarıp sarmalamıştır. O tüm olumsuzluklara rağmen ilk paragrafın, ilk satırlarında ve ilk hecelerinde kendisini tüm samimiyetiyle ele verir. Her şey tam karşına gelmiş ve çatmıştır. İlk satırda nefessiz kalırsın belki de çırpınan cümlelerinle sonuna kadar heyecanını yukarı taşımak istersin. Hafiften bir baş ağrısı girer aklını çelen umulmadık sorularda. Adını koyamadığın yabancı bir his ise ansızın gelir ve yüreğine oturur. Amansız bir duygu seliyle birlikte içten içe kemirir durur seni. Aynı bir ağacın kurdunun kendi gövdesini içten içe kemirmesi gibi."
Yırtık Sayfalar, Esin Gülümser'in yazın yolculuğunun üçüncü durağı. Bu noktaya varıncaya kadar yoluna çıkan taşları kaleminin ucuyla nasıl da kenara ittiğinin ve önündeki engel ne olursa olsun, dişil bir güçle yolunu düzlediğinin ve hep ileri gittiğinin anlatısı. Yaşamın tüm olumsuzluklarına rağmen, tekrar tekrar küllerinden doğan bir kadının Zümrüdüanka hikâyesi...