Yaşam alanına vardığında başı dönüyordu. Gündüz veya gece onun için fark etmediğinden yatağı darmadağınıktı. Topu topu iki göz oda, birlikte kullanılan tuvalet-banyo ve avuç içi kadar bir mutfaktan oluşan, yağmurda damı akan, küf ve rutubet kokulu çatı katında yaşamaya çalışan garip bir yaratık gibiydi. Dağınık yatağa giysilerini dahi çıkarmadan uzandı. Bir süre sonra uykuya daldı...