"Sessizliğin Kraliçesi'ydi o. Ve sessizliğinin nedenini asla öğrenememiştik. Karakterine bağlamıştık hep. Oysa durum hiç de bizim düşündüğümüz gibi değilmiş. Gül'ün kalbinde kara bir delik varmış. Onun kalbi, birileri tarafından parçalanan hayatını kaldıramamış. O defterini karalamaya başladığında yazarlığına değil, ölümüne adım atıyormuş."
Anadolu'nun küçük bir köyünde başlayan masum bir hikâyenin bir kâbusa dönüşmesini dolu gözlerle okuyacaksınız. Kendi sözleriyle; üzerinden geçilen, kuru bir toprağa mahkûm edilen solmuş bir Gül'ün yaşam öyküsünü...