Epeyce günlük tuttum. Günlerimi, anlarımı kırık ayna parçalarından izlemeye çalışıyorum; yaşamımdan yanısıyanları, yansımaları. Hepsi de bir başka öbekte toplanan görüntüler.
"Yeme-İçme Günlüğü" bana başka bir esin kaynağı oldu. Okuduğum kitaplarda (öykü, roman, şiir), gazetelerde, dergilerde yemeye-içmeye ilişkin rastladıklarımın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, doğurduğu düşünceleri, çağrışımları yazmaya çalıştım; kimi zaman aralıklarla, çoğu zaman aralıksız.
Ayrıca, çarşı pazar gezmelerimde rastladığım yemek kültürüne ilişkin detayları, dışarda yediğim yemekleri, lokantaları, dost sofralarındaki değişik mezleri... günü gününe olmasa da, yeri geldikçe, unutulmasınlar diye, geçiriyorum günlüğüme."
Günlük mü?
Günle yol alan ömür!