Böylesi hadislerden, böylesi insanlardan uzaklaşarak sadece toprak ve hayvanlarla uğraşmak gayesiyle köyde yaptırdığım evde biraz rahatlayacağımı, üst kattaki çalışma odamda kendimle başbaşa kalacağımı umuyordum.
Fakat olmadı! Karşı dağlara baktığım zaman dağları değil, insanları görüyorum yine. Susmayı seven ve susma orucuna niyetlenen ben, kalabalıklar arasında sıkışmış bir insan gibi inlemeye ve bu inşeyişleri birer fısıltı halinde cümlelere döndürmeye başlıyordum!. Bahçemdeki hayvanlara bakıyor ve onlar gibi gamsız, onlar gibi tasasız olmak istediğim zamanlar, bütün hayvanların bana baktıklarını ve ağızlarını açarak "Ama sen hayvan değilsin ki!?" dediklerini duyuyorum.