Yönetimin, bireyin kendi kendisini kontrol etmesiyle başlayan ve diğerlerini kontrol etme becerisiyle genişleyen doğası zamana, mekana ve ilişki tarzına bağlı olarak anlam kazanmaktadır. Yönetim, en genel ifadesiyle, insanların bir aradalığına ve üretim süreci ile günlük yaşam ilişkilerindeki güç stratejilerine işaret etmektedir. Toplumsal yaşamın işleyişini düzenlemeye ve farklı hedeflere sahip insanların içerisinde yer aldıkları organizasyonların amaçlarını gerçekleştirmeye odaklanan yönetim olgusunun iletişim kanalını halkla ilişkiler faaliyetleri oluşturmaktadır.
Halkla ilişkiler, organizasyonların sorumluluklarını yansıtma biçimi, gerçekliğin kurum imajı ile örtüşmesini sağlayan faaliyetler bütünü ve işletmelerin-kamu kurumlarının onay üretim mekanizmasıdır.
Yönetim ve halkla ilişkiler disiplinlerinin kurumsal yönetişim, çalışma ilişkileri ve etik düzlemlerinde karşılıklı bağımlılığını sorgulayan bu çalışma, ayrıntılı olarak incelenmesi gereken bir konunun anlamlandırılması çabasına dönük ilk adımlar olup, üzerinde düşünülmesi ve bilimsel açıdan eleştirilmesi gereken bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır.