Fikret Karakaya, özgün bir anlatım tarzıyla; ünlü bestelere ve bestekârlara dair hikâyeleştirilmiş alternatif bir Klasik Türk Musikisi tarihi sunuyor. Bu alandaki donanımı ve ustalığı ile kurguladığı bu metinlerde; bir bestekârın ilhamla dolup taştığı o emsalsiz anlara, gönlünden dökülen nağmelerle ilk bestesini dillendirdiği zarif mırıldanışlara ve o besteyi büyük bir titizlikle ustalarına sunmasına şahit oluyoruz. Bu eşsiz anların ardından, ustaların beğeni ve eleştirileriyle şekillenen parçaların nasıl birer şaheser haline geldiğini görüyoruz.
Dede Efendi'nin ruhani bestelerinden, Tanbûri Cemil Bey'in dokunaklı nağmelerine, Buhûrîzâde Mustafa Itrî'nin derinlikli ezgilerine kadar, Türk musikisinin unutulmaz bestekârlarının ve bestelerinin konuk olduğu bu kitap, her satırında sıcacık bir samimiyetin, derin bir bilgi birikiminin ve büyük bir musiki sevgisinin izini sürüyor ve sizi ustaların dünyasına konuk ediyor. Akagündüz, Kemal Batanay ve Ekrem Karadeniz gibi sanatçıların portrelerine de yer veren Yüzünü Kaybeden Musiki'de; tanburdan neye, kanundan uda, kemençeye kadar çeşitli enstrümanların büyülü dokunuşlarına tanık olurken, Klasik Türk Musikisi'nin inceliklerini, değişim ve dönüşümünü yakından görüp; bu eşsiz kültürün nadide parçalarını yeniden keşfedeceksiniz.