Âdem'in ilk saadeti.
Bahşedilen kelam.
Kelamı söze çeviren ses.
Sesin büküldüğü zamanlardan geliyor hikâyemiz. Bir çırpıda çıkan ahlara, uzun uzadıya çekilen ahlar ulanıyor. Sesi büken adamların hikâyesi yayılıyor zamana. Hikâye uzuyor. İnsan ölüyor.
Hikâyesi bitmiyor. Dengbejin dilinde binbir sızıya çarpıyor. Dengbej o vakit anlatmaya koyuluyor.
O anlattıkça yüzler örtülüyor. Suretler siliniyor. Yalnızca ses kalıyor dengbejden. Hepimizin bildiği.
Aynı ses. Bizim sesimiz.
Âşıklık geleneğinin başka bir coğrafyadaki adı olan dengbejlerin hikâyeleri bugünün öykü dili ile harmanlanıyor.
On öykücü, bu kitapta dengbejin kendi kulaklarında bıraktığı sesi aramaya koyuluyor.