20. Yüzyıl: Kısa ya da uzun, totaliter ya da liberal, terörist ya da mücadeleci, ütopik ya da yanılsamalı, soykırımlarla ve avangardlarla dolu benzersiz bir dönem.
"Bir yüzyıl kaç yıl eder? Yüz yıl mı? (...) Tek bir an bile sonunu getirebiliyorsa, yüz yıl dediğimiz nedir ki, bin yıl nedir ki? (...) 20. Yüzyılı sona erdiren istisnai an hangisidir? Berlin duvarının yıkılışı mı? Genomun diziliminin belirlenmesi mi? Avro'nun doğuşu mu?"
Geçip gittiğimiz 20. Yüzyıl'ın fotoğrafını çekiyor Alain Badiou. Felsefi fragmanlardan, şiirlerden, politik fikirlerden, tiyatro oyunlarından yararlanarak ilerliyor, tutkuları ve dramları sözcüklere döküyor. Kimi zaman yüzyılın nasıl algılandığını sorguluyor, kimi zaman diyalektiğini ve hümanizmini didikliyor.
Brecht, Mallarmé, Valery, Pessoa, Celan, Perse, Mandelstam, Breton, Maleviç, vd. eserleriyle Badiou'nun analizine katkı sağlarken; Hegel, Marx, Nietzsche, Bergson, Heidegger, Freud, Lacan kuramlarıyla düşüncelerinin altyapısını oluşturuyor.