İçinde bulunduğumuz yüzyıl, hayatın her alanında hızlı değişim ve dönüşümlerin yaşandığının bir yüzyıl olarak kabul edilmektedir. Kitle iletişim araçlarının gündelik yaşamı sürdürmede çok etkili işlevler üstlenmesi, bireyler arası ilişkilerde yeni kavram ve kurumları ortaya çıkarmıştır. Yediden yetmişe her yaş aralığındaki bireyler, gündelik yaşama dair her türlü bilgiye erişim ve paylaşım konusunda yeni pratikler elde etmiş bulunmaktadırlar. Bu pratikler sosyal ilişkiler alanında varolan literatürün yeniden tanımlanması sorununu beraberinde getirmiştir.
Özellikle dünyanın gitgide küçülmesinde etkili olan teknik icatların gelişmesi ve yaygınlaşması insan yaşantısının benzerine geçmişte rastlanmayan koşulları ortaya çıkarmıştır. Yeni toplumsal koşulları ve sorunları anlamak ve anlamlandırmak ise Sosyolojinin dolayısıyla sosyologların başlıca görevlerindendir. bu kitap söz konusu anlama ve anlamlandırma çabasının bir ürünü olarak, ortaya çıkmıştır.