İnsanı hayrete düşüren, görünen zâhir âlem, görünmeyip bâtın olan mânânın suretinden oluşur. İnsanın hakikati kavrayabilmesi için suretlerin ötesine bakmayı ve hissetmeyi öğrenmesi gerekir. Hakikat, buz dağı gibi görülebilenin ötesinde mânâlar taşır.
Düşünürlerce amaç, mânâlarla bütünleşmek iken ariflerce amaç, seyyah olmak, yola karışıp yol olmaktır. Yolun kutsiyeti, insanlığın tekâmülünü tamamlayıcı ve bütün insanlığı bütünleştirici yapıda olmasıdır.
Bu kitap bir uyanış; fani dünyanın kandırmasına ve göz boyamasına içsel, sözlü ama sessiz bir haykırıştır. Sevenlerle, seveni sevenlerle buluşma çabasıdır. Sohbet-i mânevidir. Maksat muhabbettir. Yolculuğun başında da sonunda da muhabbet vardır. Muhabbette mânâ Hakk'tır.
Yunus Emre hazretleri buyurur:
"Gel şimdi hicabın aç
Senden ayrıl sana kaç
Sende bulasın miraç
Sana gelir cümle yol