İngiliz yazar Karen Armstrong: "İslamofobya Haçlılardan beri süregelen tarihi bir vakıadır. Keşmir'in, Irak'ın işgali ve Afganistan'da olup bitenler batılı politikacıların uygulamalarından ortaya çıkmakta ve islamofobiyi körüklemektedir. Bu düşünce Batı'nın sömürgecilik geleneğinden beslenmektedir. Batı'da İslam düşmanlığının kökleri derindir. Politikacılar bu kökleri ısrarla yeniden ortaya çıkarıyor. Ancak İslam dünyası, dünya barışının liderliğini üstlenebilir. Çünkü İslam Peygamberi adil bir toplum oluşturma hususunda ısrarlıydı ve bunu oluşturdu" demektedir.
Tarih toplumlarının hafızası ise ve toplumlar meydana getirdikleri olaylar ve gelişmeler ile tarihlerini oluşturuyorlarsa, Batılılardan Orta Çağ karanlarını, Haçlı Seferlerini, Engizisyon Mahkemelerini Coğrafi Keşiflerden sonra Amerika Kıtasında uyguladıkları vahşetleri bu gün ki Irak ve Afganistan katliamlarını, Filistin zulmünü nasıl aynı düşüneceği Bugün Batı dünyası bilimsel ve teknolojik üstünlüğü nedeniyle ulaşılmak istenen bir medeniyet düzeyini temsil etmesine karşın emperyalist amaçları nedeniyle engellenmesi gereken bir gücü temsil eder.