Zalimlerin Ölümleri Üzerine'nin Tanrısal İntikam çevresinde dönen hikâyesi, imparatorluğun 303-314 yıllarına dair önemli bilgiler sunar. Lactantius elli iki bölümden oluşan kitabının girişinde kendi döneminin zalimlerini anlatacağını yazmış olsa da anlatısına işkenceyle ilgili suçlamak için seçtiği Nero, Decius, Domitianus, Valerianus ve Aurelianus'a dair kısa bir özetle başlar. Eserin geri kalan kırk altı bölümü Diocletianus'un tetrarchia tasarısı, "Büyük Zulüm" süreci, imparatorun tahttan feragati, Maximianus'un feragate direnmesi, Maxentius'un imparatorluğa yükselmesi, Galerius'un hastalığı gibi olayların detaylarını ve zalimlikleri sebebiyle Tanrı'nın bu imparatorlar için hazırladığı trajik sonları içerir. Ayrıca Lactantius'un Hıristiyan bir imparatorluğun temellerini atacak olan Constantinus'un Milvius Köprüsü savaşı öncesi gördüğü rüyanın hikâyesinden bahsetmesi ve dinsel hoşgörüyü vadeden Milano Emirnamesi'nin tam metnini aktarması eserin değerini arttırmıştır.
Nihayet Constantinus'un sunduğu inanç özgürlüğü sonrasında kaleme aldığı eserde ilâhi adalete olan inancını haykıran ve zalimlerin ölümleriyle Hıristiyan zaferini kutlayan Lactantius'un sevinç çığlıkları günümüze ulaşmıştır:
"Şimdi karanlık fırtınanın şiddetli hortumlarından sonra, gökyüzü sakin ve hasretle beklediğimiz ışık yeniden parladı; artık kullarının ibadetleriyle yatışmış olan Tanrı, ilâhi yardımıyla dua edenleri ıstıraplarından kurtardı ve şimdi dinsizlerin komplolarını yok ederek yas tutanların gözyaşlarını sildi… Cezaları gecikse de hak ettikleri gibi ağır oldu. Tanrı onların cezalarını hem tek bir Tanrı olduğunu hem de O'nun yargıç olarak günahkârları ve zalimleri açıkça hak ettikleri cezalara çarptırdığını büyük ve muhteşem örneklerle gelecek kuşaklar öğrensinler diye erteledi."