Dillerin birbirleriyle ilgisini tespit edebilmek için zaman içinde yolculuğa çıkarak olabildiğince geçmişe gitmek gerekmektedir. Geçmişe yolculuğu mümkün kılan, sözlü dilden daha çok yazı ile dondurulmuş ve kaydedilmiş verilerin günümüze getirdiği bilgilerdir. En eski yazılı belgeleri Orhun yazıtlarına dayanan Türkçenin çok daha eski dönemlerde kullanılan dillerle ilişkisi olduğu çeşitli çalışmalarla ortaya çıkarılmaya devam etmektedir.
Taşa veya bazı eşyalara kazınan bu dilin zaman içerisinde farklılaşması, başka ağız ve lehçelere dönüşmesi, kültürel, tarihî ve dilbilimsel anlamda çok çeşitli bilgi birikiminin oluşmasını sağlamaktadır. Güncel ve tarihsel karşılaştırmalı dilbilim çalışmaları bu birikimin ortaya çıkarılmasına olanak sağlayacak ve dilin tarihine önemli katkılar sunacaktır.