Romanlarında, Sanayi Devrimi yıllarının yoksullarını, emekçileri, açlık, sefalet, sağlıksız evleri, barakaları, meyhaneleri anlatan; kendi de çocuk yaşta işçi olarak çalışmış olan biri olarak özellikle çocukların yaşadıkları zorlukları, çocuk emeği sömürüsünü, kimsesiz çocukları, güçlü bir anlatımla dile getiren; anlatımı yalın, süssüz, ancak gerçekçi ve etkileyici olan ve Bilimsel sosyalizmin kurucuları Karl Marx ve Friedrich Engels'in "... İçinde yaşanılan dönemi tüm pislikleriyle anlatan gerçekçi yazar" diye tanımladığı Charles Dickens'ın yaşam öyküsü.