Ben diyeyim hikâye, siz deyin hakikat, kadim kavimleri eskitmiş, kudretli hükümdarları masal etmiş zamanın kuşu desin mukadderat... Vakit içinde nice vakit, an içinde nice hal var ki iç içe geçmiş... Bu girift halkalar arasında kanat çırpan, görmüş geçirmiş tayr-ı zamanın şahitlik ettiği, zamanla mühürlenmiş, yazgıları birbirine değen âdemoğlunun serencamını anlatıyor bu kitap.
Kâh zaman zaman içinde yaşanmışları kâh hayal aynasından devşirilmiş olanları her dem taze kelimelerin musikisi ile aktarıyor. Zamanın kuşunun tozlu kanatlarından yeryüzüne savrulan kaderlerin hikâyelerinde; zamanı kaybedenlerin, zamanda kaybolanların, zamanı takmayanların, zamanı olmayanların, kısaca herkesin nasibi var...