Zamirler kalıplaşmış tabirle ismin yerine geçen kelimeler olarak tanımlanır. Bu tanımlama, zamirlerin özelliklerini sınırlayıp basite indirger. Hâlbuki ne, yerine geçme özelliği sadece zamirlere mahsustur; ne de zamirler yalnızca bir dil unsurunun yerine geçmekten ibaret işleve sahiptir.
Bir dil ögesini temsil etmenin dışında onların psikolojiyi, sosyolojiyi, edebiyatı hatta uluslararası siyaseti kapsayan özgün özellikleri vardır. Mevcut dilbilgisi kitapları zamirlerin daha çok etimolojik geçmişini ve gramatik kullanımlarını incelese de zamirlerin felsefi, ontolojik ve dilbilimsel özellikleri daha ilgi çekicidir. Bu kitapta, zamirlerin ihmal edilen yönleri topluca ele alınırken dilde zamirsel özellik gösteren diğer unsurlar da dilbilimsel yaklaşımlarla izah edilmeye çalışılmıştır. Dilbilimsel bağlamda zamirsellik, zamirselleşme, bağlam, eksilti, dikatomi, öteki, ego, ikame, zamirimsi ve benzeri birçok terim teorik yönleriyle incelenirken aşağıdaki sorulara da cevap aranmıştır: Varlık neyin zamiridir? İsimler zamir midir?
Yalnızca zamirler mi ismin gölgesidir? Fiilden, sıfattan ve cümleden zamir olur mu? İdeler âleminin son halkasında kim var? Bu çalışma, dilbilgisi kitaplarının sayfalarında diğer kelime türleri arasında sıkışıp kalan zamirleri dışarı çıkarıp farklı bir metotla nefes aldırmayı amaçladı.