İslâm düşüncesinin teşekkülünde ve gelişiminde kelâm ekollerinin ve bu ekollere mensup âlimlerin katkıları büyüktür. Bu katkıların mahiyeti ve boyutunu anlamanın en doğru yolu hiç şüphesiz mezheplerin kendi kaynaklarına müracaat etmektir. Elimize ulaşan sınırlı sayıdaki Mu'tezile külliyatı her ne kadar resmin geneli hakkında fikir verse de detayları öğrenmemiz açısından yeterli değildir. Kaynağa doğrudan ulaşma noktasındaki bu sıkıntının söz konusu mezhebe yönelik bir kısım iddiaların şâz görüşler üzerinden yapılmasına yol açtığı görülmektedir.
Elimizdeki bu çalışmanın söz konusu mezhebin görüşlerinin doğrudan anlaşılması noktasında mütevazı bir katkı sunacağı umulmaktadır. Bu vesileyle Mu'tezile'ye mensup olan Zemahşerî'nin Mu'tezile içerisinde hangi ekole yakın durduğu meselesi tartışılmış, müellifin usûl-i hamse çerçevesindeki görüşlerine yer verilmiştir. Ayrıca Zemahşerî'nin Şiîlikle ithamı ele alınmış, Mu'tezilî görüşlerinden tövbe ettiğine yönelik iddialar tahlil edilmiştir. Kelâmın temel konuları içerisinde yer alan nübüvvet, imâmet ve âhiret başlıkları etrafında tartışılan hususlara ilişkin Zemahşerî'nin düşüncelerine yer verilmiştir. Müellifin özellikle semiyyât konularındaki tavrı, Mu'tezile'nin akıl-nas ilişkisini anlamaya yönelik önemli ipuçları içermektedir. Hâsılı Mu'tezile'nin son dönem önemli isimlerinden birisi olması hasebiyle Zemahşerî'nin düşünce dünyasının aralanması, bu mezhebin son kertedeki halinin ve fikrî yapısının tespit ve tahliline yarar sağlayacaktır.