Kızıl Veba
“London’ın üslubu coşkulu, bakış açısı ise şüpheci ve distopik. Kızıl Veba, Shakespeare’in Fırtına’sı gibi sömürü ve açgözlülük üzerine kafa yorup bize kendi umursamazlıklarımızın sebep olduğu tehlikeleri anımsatıyor.” –The Times Jack London edebiyat tarihinin ilk kıyamet sonrası anlatılarından biri olan Kızıl Veba’yı tefrika halinde yayımladığında yıl 1912’ydi ve halihazırda bilimkurguyla temas eden Demir Ökçe ve Adem’den Önce kitaplarını yayımlamıştı. Diğer bilimkurgusal romanı Yıldız Gezgini’nin yayımlanmasına ise üç sene daha vardı. Bu süreç içerisinde yazdığı pek çok spekülatif öykü ve romanda London, geleceğe dair öngörülerde bulundu ve 2020 itibariyle bu öngörülerin büyük ölçüde gerçekleştiği eseri Kızıl Veba oldu. Yıl 2073. Kızıl Veba’nın, dünya nüfusunun neredeyse tamamını yok etmesinin üzerinden altmış yıl geçmiştir. Geçmişe dair tüm yaşanılanlar büyük ölçüde unutulmuş, insanlığın binlerce yıldır sürdürdüğü gelişmeler tarih olmuştur. O günleri sadece bir kişi hatırlar: İhtiyar James Howard Smith. Batıl inançlarla dolu bu vahşi gelecekte, torunları ondan salgından önceki hayatı anlatmasını ister… anlattıklarına her ne kadar inanmasalar da. Bu edisyonda “Kızıl Veba” ile birlikte Çin’in süpergüç, biyolojik savaşın tek çözüm olduğu başka bir gelecek tahayyülü sunan bilimkurgu öyküsü “Görülmemiş İstila” da kendine yer buluyor.
Devamını Oku