Martin Eden Olmak
“SENİN DE FİKİRLERİN TIPKI GİYSİLERİN GİBİ BAŞKALARI TARAFINDAN ÜRETİLMİŞ.” Yarı otobiyografik bir eser sayılan Martin Eden, Jack London’ın yarattığı en gerçekçi ve otantik karakterlerdendir. Martin bizden biridir; tanıdıktır, kardeştir, arkadaştır, işçidir. Ömrü mücadeleyle geçmiş, sokaklarda yani gerçeğin ta kendisinden öğrenmiş hayatı. Martin, âşık olduğu burjuva kadını ve onun elit çevresini etkilemek için takıntılı sayılabilecek bir azimle kendini entelektüel anlamda geliştiren ve meşhur bir yazar olma hayalinin peşinden tüm imkânsızlıklara rağmen pes etmeden koşan fakir bir denizci. Ait olmak istediği sınıfın ahlakını ve değerlerini anladıkça başta gördüğü güzelliğin aslında ne kadar içi boş bir dünya olduğunu fark etmeye başlar ve bu farkındalık onu içinden çıkamayacağı kadar karanlık bir kuyunun içine hapseder. Martin Eden karakteri sınıfsal farklılıkların temelini, bireyciliğin hazin sonunu bizlere en gerçek ve yalın haliyle gösteriyor. Bireysel devrime giden yolda ustaca kurgulanan MARTİN EDEN, aslında gerçeğin en acımasız yüzüne tanıklık ettiğimiz bir varoluş mücadelesidir. Onunla yeniden tanışmaya ne dersiniz?
Devamını Oku