Meme
“Çaresizlik içinde her aklıma gelene dört elle sarılıyorum. Kendi kendime dedim ki, Bu illete ‘edebiyat’ yüzünden tutuldum. Ders olarak okuttuğum kitaplar beni bu duruma getirdi – bu saplantıya o yüzden düştüm. Avrupa edebiyatı derslerimden söz ediyorum. Yani, diyorum ki, her yıl üst üste Gogol’ü ve Kafka’yı anlatmak – yani her yıl Burun’u, Dönüşüm’ü okutmak.” Üniversitede edebiyat dersleri veren David Kepesh, bedeninde bazı fiziksel değişimler fark edince kendini gözlemlemeye başlar. Kasığında bir ağrıyla başlayıp hislerine ve hazlarına etki eden bu sürecin sonunda da, Gregor Samsa misali, kocaman bir memeye dönüşür. Olan biteni anlamakta zorlanan yalnızca kendisi değildir. Bir meme olarak günlerini hastane odasında doktorların ve hemşirelerin bakımı, terapisti Dr. Klinger’ın kontrolü altında geçirir. Bedensel arzularla kıvranıp zihinsel kuruntuların içinde kaybolurken çıldırdığını kabullenmeye hazırdır. Ancak çevresindekiler ondan makul olmasını ve yeni doğasını kabul etmesini ister. Fakat hayatına yetmiş kiloluk bir meme olarak devam edeceğini nasıl kabul edebilir ki? Meme sıklıkla Kafka’nın Dönüşüm’üyle anılan Roth’un erken dönem eserlerinden biri. “Kültürel açıdan kalıcı olacak bir şey okuduğunda insan bunu anlıyor.” Cynthia Ozick
Devamını Oku