Mercan Adası
Geniş Atlantik Okyanusu´nun köpüklü sinesinde doğduğumda vahşi, simsiyah bir geceydi ve fırtına bir kurt gibi uluyordu. Benim adım Ralph ama arkadaşlarım bana Rover (seyyah) adını taktılar. Rover benim asıl adım değildi ama başka isim de kabul etmedim, ismim fena olmadığı için kendimi Ralph Rover olarak takdim etmemek için hiçbir sebebim yok. Kıyı boyunca tekneyle gezinirken dünyanın her yerine gitmiş denizcilerle tanıştım; itiraf etmeliyim ki yabancı topraklarda yaşadıkları maceraları, karşılaştıkları korkunç fırtınaları, kaçtıkları tehlikeleri, karada ve denizde gördükleri muhteşem yaratıkları, uğradıkları ilginç ülkeleri ve tanıştıkları garip insanları anlatırken benim yüreğim heyecan ve sevinçten güm güm atıyordu. Ama tüm bu anlattıkları içinde tek ilgimi çeken yer Güney Denizlerindeki Mercan Adaları´ydı. Mercan böceği denen ufacık bir yaratık tarafından şekillendirilen verimli, güzel adalar olduğunu, tüm yıl yazın hüküm sürdüğünü, ağaçlarınmeyve yüklü olduğunu, havanın her zaman güzel olduğunu anlattılar. Bir de vahşi, kana susamış yabani insanlar varmış orada. Bu anlatılanlar bende öyle büyük bir etki yarattı ki on beşime geldiğimde Güney Denizlerine bir yolculuğa çıkmaya karar verdim.
Devamını Oku