Moda Praksisi
“Çıplak doğarsın ve gerisi gelir.” Moda Praksisi, Hannah Arendt’in görüşlerinin moda üzerine düşünülmesidir. Arendt bize, üzerinde hiç kafa yormadığımız kötülüklerin işbirlikçisi olabileceğimiz gibi rahatsız edici bir gerçekle yüzleşmemiz gerektiğini söyler. Aynı zamanda dünyayı olduğu gibi yani kötülük ve acılardan rahat yüzü görmemiş haliyle sevmemizi ister. Etik moda anlayışı da Arendt’in bu görüşleri üzerinden, politika ve modanın temel bazı güçlerini ve ortak yanlarını anlamamız için çalışmaktadır. İnsanların tek tip giyinmesine ve eskimeyen giysileri çöpe atmasına sebep olan; görünmeyen yüzünde mültecileri, çocukları ve negatif ayrımcılığa uğrayanları izbe mekanlarda, sosyal güvenceden yoksun bir şekilde aşırı saatler çalıştıran moda tiranlığı, pekala şiddet üretir! Buna karşın endüstriyel modaya küresel düzeyde alternatifler üretebiliriz. Kreatif bir geri çekiliş, reddetme, cesaret, kendi dağıtım ağlarını kurma, paralel üretim, ileri dönüşüm, yeni tüketim modelleri oluşturmak, yavaş moda ve benzeri yollarla neler yapılabileceğine dair küçük ama dönüştürücü bir perspektif yaratabiliriz.
Devamını Oku