Mutfak Filede Başlar
Yemek, tabakta biter fakat mutfakta başlamaz. Çok önceden başlar aslında öyküsü; bir alışveriş listesinden, bir pazar tezgahından... Bazen mutfaklarımızda olan bitenden… “Hayda, limon kalmamış, portakalla yapsam ne kadar saçmalamış olurum ki?” Gittiğimiz pazar yerlerinde verdiğimiz mücadelelerden… “Dört farklı patates çeşidi koyuyorsunuz buraya, ben bilmiyorum ki hangisini alacağımı. Ver üzeri en çamurlu olandan ver, organik gibi duruyor o.” Bir soğana yönelttiğimiz basit gibi görünen sorulardan… “Sen tarifte kastedilen o orta boy soğanlardan mısın ve seni tam olarak nasıl doğramalıyım? Çünkü ona dair bir müeyyide yok şu an elimde.” Bir yemeği yaparken, yerken onunla kurduğumuz ilişkiden… Aslına bakarsanız yemekle beraber kendimiz olma halinden hiç anlamayan şeflerin, aşçıların kitaplarından birinde değilsiniz. Çok şükür. Bu defa yanınızda, pazara gittiğinizde de sizinle yürüyüp sebze, meyve seçerken yardım edecek biri var. Mutfak dolaplarınızda, kilerlerinizde, soğuk balkonlarınızda neler bulunması gerektiğine dair minik ipuçlarını kulağınıza fısıldayacak biri. Yemeği yaparken size kendi bildiğini okumak yerine, sizi oyun oynamaya davet eden biri. İster “YEMEK 101” dersini almak için bu işe girişmiş bir acemi olun, isterseniz yılların profesyoneli… Sercan Çam’ın her birinize anlatacakları var bu kitapta. Etrafından dolanmadan, başkaları için ayrıntı gibi görünen detayları atlamadan ve her aşamada yanınızda olarak… Yemek, tabakta biter fakat mutfakta başlamaz. Çok önceden başlar aslında öyküsü; bir alışveriş listesinden, bir pazar tezgahından. İşte Sercan Çam’ın öyküsü de tam oralardan başlıyor ve yolculuğu unutulmaz lezzetlere varıyor. Bu yolculuğa hazırsanız, şimdiden afiyet olsun!
Devamını Oku