Saraydan Kız Kaçırma
“SELİM PAŞA Onun ıstırabı, gözyaşları, sapasağlam ayakta kalışı Anbean daha da büyülüyor kalbimi Aşkı gittikçe daha da cezbediyor beni. Hah! Kim böyle bir kalbe karşı zor kullanmak ister? Hayır Konstanze, hayır! Selim’in de bir kalbi var, Selim de bilir aşkı!” Saraydan Kız Kaçırma, repertuvar operaları dikkate alınacak olursa, Wolfgang Amadeus Mozart’ın iki Almanca operasından biridir. Eserin librettosu, Christian Friedrich Bretzner’in yazmış olduğu bir librettodan esinlenilerek Gottlieb Stephani tarafından kaleme alınmıştır. 1782 yılında, bestecisi henüz yirmi altı yaşındayken yazılan ve yine aynı yıl Viyana’da ilk defa sahnelenen eser, bizzat Mozart tarafından “Singspiel” yani şarkılı oyun olarak tanımlanmıştır. Mozart bu eserini alla Turca modası etkisiyle üretmiştir. Antonio Vivaldi’nin Bayezid operası ile Gioacchino Rossini’nin İtalya’da Bir Türk ve II. Mehmet operaları bu modanın en meşhur örneklerindendir. Ne var ki Mozart’ın ortaya koyduğu yaklaşım sadece alla Turca modasıyla açıklanamaz. Zira besteci bu eserinde alla Turca’nın klasik oryantalist bakışının ötesinde bir yaklaşım ortaya koymuştur. Selim Paşa’nın sarayında geçen bir firar hikâyesini resmeden Saraydan Kız Kaçırma okura aşk, intikam ve merhamet hakkında çarpıcı sahneler ve şaşırtıcı bir final vadediyor.
Devamını Oku