Tanımlı ve Mutlak Hüzünler
Öykülerin büyük çoğunluğu 90’larda Anadolu şehirlerinde geçiyor. Fonda Azer Bülbül, Müslüm, Ferdi, İbrahim Tatlıses, Cengiz Kurtoğlu müzikleri eksik olmuyor. Bir yandan da Mevdudi, Şeriati, Witgenştayn, Fuko… Mevdudi, Şeriati okuyan, İslam devrimine inanan gençler, bütün çelişkileri, açmazlarıyla birlikte dönemin dava retoriği yer yer muzip bir dille öne çıkarılıyor. Türkiye’nin bütün sokaklarına ithaf edilen kitapta Hasan Harmancı, Şeker - Tekke’den dünyaya doğru hareket eden bir hikaye treninden sesleniyor bize. Trenin içinde bir o yana bir bu yana doğru dönen, salınan, yediği her kırbaç darbesiyle yalpalayan, hızlanan, yazarın deyimiyle “bir sohbet topacı” dönüp duruyor. İçtenlikle ve içerden anlatılan her hikaye gibi alabildiğine tanıdık, içtenlikle ve içerden anlatılan her hikaye gibi evrensel metinler bunlar.
Devamını Oku