Türk Kamu Yönetimi
1970'li yıllarda tüm dünyada refah devleti anlayışının yaşadığı kriz sonrasında devletin "kürek çekmekten" vazgeçip "dümen tutar" hale gelmesi ile de yönetim yapısına düzenleyici ve denetleyici fonksiyonları ön plana çıkaran mekanizmalar eklenmiştir. Türkiye'de de 1980'li yıllarda başlayan ekonomik liberalizasyon süreci ile birlikte kamu yönetiminin de liberalizasyonu çerçevesinde öncelikle kamu varlıkları elden çıkarılmıştır (özelleştirme). Ardından kamu yönetimi alanı, yeni kamu işletmeciliğinin temel tezleri çerçevesinde yeniden dizayn edilmiştir. 1990'lı yıllarda ise özellikle yerel yönetimler düzeyinde karar alma süreçlerine ilişkin "yönetişim" yaklaşımını egemen kılmaya yönelik girişimlere şahit olunmuştur.Bu gelişmeler Kıta Avrupası ve özellikle Fransa kaynaklı kamu hukuku ilkelerine göre yapılanmış bir geleneğin değişmesi ve dönüşmesi anlamına da gelmektedir. Bu dönüşüm son yıllarda "yeni sağ" kavramı altında toplanarak incelenmektedir. Yeni sağ politikaları ile devletin küçültülmesine yönelik uygulamalar çerçevesinde özelleştirme, yerelleşme gibi uygulamalar ile merkezden yönetimin kamu tüzel kişiliğinde mücessem "devletin küçültülmesi" ile adem-i merkezileşme uygulamaları yaygınlaşırken iki binli yıllardan itibaren yeniden merkezileşme ile kamu yönetimi aygıtı yeniden düzenlenmiştir.Diğer taraftan hukuk devleti ilkesi gereği idarenin örgütlenme ilkelerinin çerçevesini anayasalar oluşturur. Anayasada ortaya çıkan değişiklikler Kamu Yönetimi örgütlenmesini de değiştirmektedir. Parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş ile birlikte Kamu Yönetimi yapısında da önemli değişiklikler ortaya çıkmıştır.Tüm bu gelişmeler Kamu Yönetiminin dinamik bir yapıda olduğunun en temel göstergeleridir. Türk kamu yönetiminde yeniden yapılanma çalışmalarının tarihini 18.yy'a kadar götürmek mümkündür. Cumhuriyet döneminde, idarenin aksayan yönlerini düzeltmeye yönelik mevzuata ilişkin düzenlemelerle başlayan yeniden yapılanma çalışmaları, zaman içerisinde önce bilimsel platformlarda üretilen çeşitli raporlar sunulması boyutunda ele alınmış, ardından siyasal sistemin ilgi alanı haline gelmiştir. Yapılan bu çalışmaların hepsinin ortak amacı kamu yönetiminde etkin ve verimli hizmet sunabilen, çağdaş örgüt yapıları üretebilmektir. Yeniden yapılanmada temel ilke, düzenlemenin, varolan sorunları giderici ve örgüte yeni bir canlılık getirici, yeni atılımlara hazırlayıcı nitelikte olmasıdır. Bunu sağlamanın yolu ise, sistemin aksayan yönlerinin doğru tespit edilmesi ve sistemin işleyişinde etkin olan tüm aktörlerin katılımı ile bu aksayan yönleri tedavi edecek önlemlerin belirlenmesi yönünde yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılmasıdır.İdare aygıtının toplumun ihtiyaçlarını karşılamasının birinci şartı, sistemin gelişen ve değişen şartlara ayak uydurmasını sağlayıcı yönde sürekli yenilenmesidir. Yönetimde yeniden yapılanma, yeniden düzenleme, reorganizasyon ve idari reform gibi kavramlarla ifade edilen yenilenme yaklaşımları, öz olarak bu amaca ulaşmak yolunda daha hızlı, daha etkili ve verimli bir kamu yönetimi sisteminin kurulabilmesini amaçlamaktadır.Bu kitap Türk Kamu Yönetiminin organik ve fonksiyonel boyutunu ortaya koyma iddiası ile ortaya çıkmıştır. Kitabın birinci kısmında yönetimin fonksiyonel boyutu çerçevesinde öncelikle Kamu Yönetimi örgütlenmesinin temel kavramları ortaya konulmuştur. Ardından geleneksel örgütsel yapısı içinde yer alan merkezi yönetim teşkilatı, yerel yönetimler ve hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları da ayrıntılı olarak incelenmiştir. "Kamu Yönetimi Bilimine Giriş" başlıklı birinci bölüm Can Umut Çiner, "Türk Kamu Yönetiminin Temel Kavramları" başlıklı ikinci bölüm Refik Yaslıkaya, "Anayasalarda İdare" başlıklı üçüncü bölüm Hasan Yaylı ve Meryem Yılmaz Tok, "Türk Kamu Yönetiminde Merkezi Yönetim" başlıklı dördüncü bölüm Uğur Sadioğlu ve Emre Ezin, "Türk Kamu Yönetiminde Yerel Yönetimler" başlıklı beşinci bölüm Hasan Yaylı, "Türk Kamu Yönetiminde Hizmet Yönünden Yerinden Yönetim Kuruluşları" başlıklı altıncı bölüm Uğur Sadioğlu ve Abdullah Genco tarafından hazırlanmıştır.Kitabı diğer kitaplardan ayırt eden en önemli özelliği, ikinci kısımda ortaya koyulan yöntemdir. Zira bu kısımda kamu hizmetlerinin örgütlenme biçimleri ayrı ayrı başlıklar altında incelenmektedir. Bu yapılırken her bakanlığın ayrı ayrı incelenmesi yerine hizmet sunumuna özgülenmiş bakanlık yapılarının yanı sıra diğer bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların yapısı hizmete özgü koordinasyon ve işleyiş mekanizmaları ortaya koyulmaktadır. Bu çerçevede "Türk Kamu Yönetiminde Kamu Politikası" başlıklı yedinci bölüm Mete Yıldız ve Cenay Babaoğlu, "Türk Kamu Yönetiminde Bürokrasi" başlıklı sekizinci bölüm Tekin Avaner ve Borahan Günver, "Türk Kamu Yönetiminde Kamu Personel Yönetimi" başlıklı dokuzuncu bölüm Şerife Pekküçükşen, "Türk Kamu Yönetiminde Mali Yönetim" başlıklı onuncu bölüm Eda Yeşil Balıkçıoğlu, "Türk Kamu Yönetiminde Ekonomi Yönetimi" başlıklı on birinci bölüm Mehmet Dikkaya ve Özgür Kanbir, "Türk Kamu Yönetiminde Sosyal Güvenlik Yönetimi" başlıklı on ikinci bölüm Merve Çelik Gönültaş, "Türk Kamu Yönetiminde Denetim" başlıklı on üçüncü bölüm Vasfiye Çelik, "Türk Kamu Yönetiminde Güvenlik Yönetimi" başlıklı on dördüncü bölüm Adnan Abdulvahitoğlu, "Türk Kamu Yönetiminde Diplomasi Yönetimi" başlıklı on beşinci bölüm Nazlı Yücel Batmaz, "Türk Kamu Yönetiminde Kriz Yönetimi" başlıklı on altıncı bölüm Cem Angın ve Barış Övgün, "Türk Kamu Yönetiminde Afet Yönetimi" başlıklı on yedinci bölüm Murat Yaman, "Türk Kamu Yönetiminde Dijital Yönetim" başlıklı on sekizinci bölüm Levent Memiş tarafından hazırlanmıştır.Bir yanda yönetim düşüncesinde yaşanan dönüşüm diğer yandan da hükümet sisteminde yaşanan dönüşüm ile beslenen ve köklü değişimler yaşayan Türk Kamu Yönetimi aygıtındaki değişimleri ve bu değişimler sonucunda oluşan örgütsel yapıya dair genel bir çerçeve sunan bu kitap, lisans ve lisansüstü eğitim için kaynak kitap olma özelliğini taşıdığı gibi aynı zamanda alana ilgi duyan araştırmacılar ve diğer paydaşlar için de değerli bir başvuru kaynağı olması en önemli arzumuzdur.
Devamını Oku